OSMANLI’DA ARABA SEVDASI…

OSMANLI İmparatorluğu’nda araba kullanımına öncülük eden ilk padişahın Fatih Sultan Mehmet olduğunu biliyor musunuz?
Büyük padişahın son seferine hanto tipi bir araba ile çıkması ve yolda vefatı üzerine cenazesinin yine aynı araba ile getirilişi, Osmanlı’da araba dönemini başlattı.Pay – ı taht İstanbul’da sadece saray mensuplarına mahsus bir lüks sayılan araba, 19. yüzyılda Tanzimat’la birlikte Osmanlı halkını sarmış.
1800’lü yılların ikinci yarısı, İstanbul ile süslü arabaların tanışmaya başladıkları en güzel dönemlerdi. O yıllarda İstanbul sokak ve caddelerinde görülen belli başlı araba tipleri:
KİRA ARABALARI: Sürücü beygirleri adı da verilen İstanbul’un kira arabaları iki çeşitti: Numarasız lüksler, gündüz ve gece arabaları. Kira arabalarının tarifesi şöyle idi: 20 dakikayı bulmayacak yollar 5 – 7.5 kuruş, kırk dakikadan eksik mesafelerin saati 10, güneş batımından gece yarısına kadar 15 kuruş, hava kararınca 20 kuruştu.
SEDYE: Asilzadelerin, turistlerin, zenginlerin araba yerine kullandıkları, iki – dört uşak tarafından taşınan kabinli taht – ı revanlar.
SANDIK ARABALARI: Genellikle yük taşımayı amaçlayan, tek veya çift atlı, kutu biçiminde halk tipi arabalar.
KUPA: Avrupa’dan ithal, siyah renkli ahşapla kaplı, atların çektiği arabalar. Sultan Abdülhamit devrinde kadınların sadece kupalara binmesine izin verilmiş.
HANTO: Saray kadınlarınca kullanılan, tepesi ve köşeleri billur ve gümüş topuzlu, ağır arabalar.
TALİKA: Daha çok şehir dışındaki sayfiye yerlerine gidiş için kullanılan, koçulara nazaran daha süssüz, perdeli tenteli arabalar.
KAP: İngiltere’den ithal edilmiş, genellikle Kadıköy yakasında, Fenerbahçe piyasasında kullanıldığı görülen şık arabalar. İstanbul’da sayıları 5 – 10 civarında idi.
FAYTON: Abdülmecit döneminde Avrupa’dan gelmiş, önceleri saray veya konak arabaları sonraları kira faytonları olarak kullanılan üstü körüklü tek veya çift atlı arabalar.
LANDON: Alman kökenli, faytonlara nazaran ağır ve oturaklı bir gövdesi olan, iki parçalı körüklü, daha çok resmi nitelikli olarak kullanılan arabalar.
KOÇU: Başı kurdeleli ya da çiçekli ama mutlaka çıngıraklı öküzlerin çektiği, sırma püsküllü tenteli tek düze yaygın halk arabası. 2. Mahmut döneminde toplam adetleri 700 civarında idi.
OMNİBUS: 19. yüzyılın ikinci yarısında İstanbul halkının günlük yaşamına katıldı. 2 – 4 atla çekilen ve 15 – 20 kişi taşıyabilen şık görünümlü dolmuş arabaları için bu deyim kullanılmaktaydı.
Kaynak: İsfalt Yol Kültürü Dergisi.
Foto1 :Landon
Foto2: Yuşa Tepesi’nde Pascal Sebah- Tablo Pera Müzesi’nde sergileniyor
Foto3: Fayton
Foto 4: Gelin arabası